Taş Medresede Yazılan Destan
Aslı Akış Taş Medresede Yazılan Destan 12 Eylül 1980 sabahı… Türkiye’nin üstüne bir karabasan gibi çöken, milletin iradesini tank paletleri altında ezen kara gün. Radyolardan yayılan o meşhur bildiri, siyaseti değil, milyonlarca gencin yüreğini de paramparça etti ve en ağır darbeyi ülkü yoluna baş koymuş gençler aldı. Ülkücüler, sokaklardan toplanıp cezaevlerine dolduruldu. Daha bıyıkları terlememiş lise talebeleri, üniversite amfilerinden alınan idealist delikanlılar, elleri zincire vurulmuş halde demir kapıların ardına bırakıldı. İşte o zindanlara “Taş Medrese” denildi. Çünkü orası artık sadece bir hapishane değil, sabrın ve inancın imtihan edildiği, imanla yoğrulan bir mektepti. Taş medreselerde kalem yerine zincir, sıra yerine beton vardı. Fakat bu ağır koşullara rağmen, bir nesil kendi iç dünyasında olgunlaştı. Nice şiirler, hatıralar, yazılar o zindanlarda kaleme alındı. Çileyle pişen bu kuşak, Türk milletine vefa, Türk devletine sadakat ve imanla bağlılığını hiçbir ...